SAKA KUŞU (EUROPEAN GOLDFINCH - CARDUELIS CARDUELIS)
Bulunduğu yerler: İsveç ve Norveç’in güneyinden Akdeniz’e kadar bütün Avrupa’da, buralardan başka Fas, Cezayir,Tunus, Kanarya adalarında, doğuda güney Sibirya’dan Irkutska kadar, güney doğuda Anadolu’dan Afganistan’a kadar olam yerlerde bulunur.
Fringillidae – Serçegillerin büyük familyasına mensupturlar. Irkı çok zengindir.
Büyüklüğü: Uzunluğu 13cm, kanat erkekte 78- 74mm, dişide 74-80mm. dir. Ağırlık erkek ve dişide 13- 19 gramdır.
Görünüş: Ergin erkekte yüz maskesi kırmızı, başın üst kısmı, ense ve gaga dibi siyahtır. Kulak bölgesi, gerdan ve göğsün bir kısmı (daima kapalı olmayan iki tane kahverengi kursak bandı vardır), karın ve kuyruk üstü tüyleri beyazdır. Sırtı kahverengindedir. Siyah renkteki kanatların üzerinde sarı renkte büyük bir leke vardır. Uçma tüylerinin uçlarında beyaz lekeler görülür. Kuyruk siyah renktedir. En dıştaki ikişer kuyruk tüyünün iç vestilumlarında beyaz renkte büyük oval lekeler vardır.
Ergin dişi, ergin erkeğe benzer.
Gençlik tüyleri: Kanatlar ve kuyruk ergindeki gibidir. Fakat başta kırmızı ve siyah renk yoktur. Vücut yanları koyu kahverengi lekelidir.
Göç: Genel olarak gezici kuşlardandır. İhtiyaç yüzünden bulunduğu yerden kısa zamanlar için ayrılan kuşlara “gezici kuşlar”, kuluçka yerini hiç bırakmayan kuşlara “yerli kuşlar” , kış mevsimi başlangıcında sıcak memleketlere göç edip, ilkbaharda tekrar eski kuluçka yerine dönen kuşlara da “göçücü kuşlar” adı verilir.
Yaşadığı yerler: Ağaçlı, açık ve orta yüksekliklerde, ağaçlı köy kenarlarında, meyve bahçelerinde, açık ormanlarda bulunur. Kapalı ormanlarda bulunmaz.
Besin: Bilhassa deve dikeni, tohum, böcek ve yaprak uçlarını yer.
Türkiye’de bulunan ırkları Ca. C. Niediecki Rehw.’dir.
“Geçim” veya ” geçit” gibi halk dilinde yerleşmiş kelimeleri tercih ettik. “ Geçim “ yapan kuşlar İğneada ile Terkos gölü arasından uçarlar. Gündoğusu ve Poyraz estiğinde bu kuşları Marmara’ya atar ve Tekirdağ mıntıkasına kadar ve geçidi Marmara kıyısından sahili takip ederek devam ettirirler. Avlanma bu devirde ve ekim, kasım aylarında olur. (Mustafa İshakoğlu)
1- Kömürcü Sakası
2- Akgerdan Sakası
3- Kasım Sakası
4- Mart Sakası
1- Kömürcü Sakası: Takımının en küçüğü, en bol olanı, en evcil ve fakat en çirkin olanıdır. Çok rastlanmamakla beraber gerdan altında pirinç tanesi kadar az beyazlık (akgerdanlık) ve keneset bu sakalarda da bulunur.
2- Akgerdan Saka: Kasım ve Martta geçerler. Boğaz tarafında fasülye büyüklüğünde beyazı bulunduğu için bu isim verilmiştir. Kömürcü sakasından daha büyüktür. Kuyruk tüylerinin iki tarafında ve altında iki beyaz lekesi vardır. Bu lekeler küçük olarak üçerden altı tane olabilir. Bunlara da kuyruk altı bademleri denir. Akgerdanın üç türü vardır.
A- Bütün Akgerdan: Gaganın altında kırmızı tüy hiç bulunmaz. Yani fasulye büyüklüğünde ve tamamen beyaz tüylerle kaplıdır.
B- Yarım Akgerdan: Gaga altından itibaren göğse doğru 0.50-1cm.kadar uzunlukta şerit halinde bir beyazlık vardır. Tepede bulunan al renk bu beyaz rengin iki tarafından sağ ve soldan boğaza doğru devam eder. Yani bu surette beyaz renk ortada bir şerit halinde kalır. Bunlar cömert olurlar. Hem de usulüyle öterler.
C- Benli Akgerdan: Gaganın dibinde mercimek tanesi büyüklüğünde bir beyazlık vardır. Diğer tarafları kırmızıdır. Yani bu beyaz ben al rengin içindedir. Bu kuşlara halk dilinde “çiçek gerdan” da denilmektedir.
3. Kasım Sakası: Bu saka kuşlarının en göz dolduranı, en iyi öteni, en müstakil ve en vahşisidir. Diğer saka kuşlarından kafaları daha iri, renkleri daha parlak, kuyrukları daha uzun olur. Kuyruğunun her iki tarafında ve alt kısmında üçer tüy vardır. Kuyruğunda sekiz tüy bulunduğu zaman sekizlik, dört tüy bulunduğunda dörtlük adı verilir. Kasım sakasının da türleri vardır. Bu türlerden bir kısmı kenesete göre adlandırılır.
Keneset : Kuşun ensesinde siyahın bitim yerinde ufak ve takriben mercimek büyüklüğünde olan kırmızı renge verilen isimdir.
İşte buna göre kuşlar;
A- Tek Keneset: Başta, siyah rengin beyazla başladığı kısımda, sağda veya solda, siyahın içinde, fakat siyahtan beyaza yürüyerek, takriben mercimek büyüklüğünde tek kırmızısı olursa buna “tek keneset” denir.
B- Çift Keneset : Eğer bu kırmızı renk aynı büyüklükte ve fakat sağlı sollu yani iki tarafta olursa buna “çift keneset” denir.
C- Zincir Keneset : Sağda ve solda bulunan çift keneset arası ense kısmından itibaren, takriben küçük mercimek kadar büyüklükteki kırmızılarla birbirine bağlanmışsa buna da “zincir keneset” denir. Bu kenesetler her zaman mercimek büyüklüğünde olmaz; zor görülebilecek kadar küçüklükte ve renksizlikte de olabilirler. Genelde kenesetli kuşlar güzellik ve değer bakımından makbuldürler.
E- Ensesi Açık Saka: Enseden sonra gelen beyaz tüyler parlak, büyük ve geniş olursa buna ensesi açık saka denir.Genelde kasım sakalarında olur. Bunlar taneli öterler.
F- Ensesi Kapalı Saka: Enseleri açık kahverengi tüylerle kaplı olan sakalardır. Bunlarda beyaz tüy görülmez. Ötüşleri sesli olmasına rağmen tane tane değildir. Cömert lakin acele öterler.
G- Flurya Saka : Geçim devresinde geçerler. Dağlarda flurya ile çiftleşmiş sakalardır. Bunların vücutları fluryaya kaçar şekilde iridir. İki kuştan da renk almışlardır. Ötümleri flurya ile saka karışımıdır. Saka ve flurya sevenler, sevdikleri kuşlara has özellik aradıklarından pek makbul bir ötüm sayılmaz.
4- Mart Sakası: Bu tür, Mart ayında göç eder. Yolda gelirken yeşil yiyerek ve tüy değişimini yapıp bitirerek geldikleri için enerjileri yerindedir ve çiftleşmeye hazır durumdadırlar. Tutuldukları zaman Kasım sakaları gibi uzun zaman beklemeden derhal öterler ve 10-15 gün evvel tutulmuş olanlar dahi dişi kanarya ile kolayca çiftleşir ve kanarya-saka (saka melezi) denilen sadalı kuşlar elde edilir. Bunlar daha taneli ve davudi (tok bir sesle) öterler.
Sakacılara göre kanarya ile çiftleştirilen saka, saka kuşu gibi öterse kıymetlidir. Bunun da öğreticisi iyi ötümlü bir saka olmalıdır veya bu ders teyplerle verilmelidir.
Kendileri saka kuşlarıyla ilgili bilgileri, İstanbul'da ömrünün yetmiş yılını sakalarla ilgilenerek geçirmiş ve çevresinde tek şahıs olarak Ömer Hoca diye ün salmış, deniz subaylığından emekli, eski güreşçilerimizden Ömer Ereren'den ve yine İstanbul'da ömrünün elli yılını saka kuşlarıyla geçirmiş ve çevresinden tek şahıs olarak tanınan gümrükçü İsmail Hakkı Gürtezel'den almıştır.
Saka Kuşlarının Ötme Şekilleri
Saka kuşları ötümlerine aşağıdaki önlerle (ön çıkışlarla) başlarlar:
1- Çipetpet
2- Velis velis
3- Veste veste
4- Çel çel
5- Veç veç
6- Pli pli pliy
7- Piçüvi piçüvi
8- Cibili cibili
9 – Pli pli
Bunlardan ilk beş adediyle çıkışlarını yapan saka kuşları makbuldürler. Biz bu çıkışlara geçmeden evvel, sakacılıkta kullanılan bazı deyimleri tarif edecek, daha sonra da ön çıkımlara (ön çıkışlara) geçeceğiz.
Ders ötümü: Saka tüy değişiminden çıktıktan sonra, yani tam kızgın olarak ötüm devrine girmeden evvel, pek yüksek olmayarak, duyulacak kadar yavaş bir sesle; önlerini, devirlerini, şakşaklarını kullanırsa buna ders ötümü denir. Bu ötümde açık-seçik ötmediği için herkes anlamaz. Yani bu durum yeni konuşmaya başlayan bir çocuğun konuşmasına benzetilebilir, her lafı anlaşılmaz.
Dik ötüm : Saka beslendikçe ve tavına geldikçe, yani kızgın olarak olanca sesiyle öttüğü zaman önlerini, devirlerini ve şakşaklarını kullanmaya dik ötüm (dik sada) denir. Bu ötümde ötüş açık-seçiktir. Yani tane tane öttüğü belli olur.
Devir: Saka kuşlarında ötüşü, birbirine bağlamak suretiyle bol nağmeli olarak devam ettirmeye denir. Buna uzun ötüş de derler.
Ulamalı: Saka kuşlarında nağmeleri kesmeden birbirine eklemeye denir.
Önler veya ön çıkışlar: Saka kuşları muteber dokuz türlü ötüş şeklinden birisiyle veya birkaçı ile birlikte ötüşlerine başlarlar ve sonra esas ötüşlerini devam ettirirler. İşte bu ilk çıkıştaki başlangıca önler veya ön çıkışlar denir.
Badem: Saka kuşlarının kuyruk ve kanatlarının uçlarında ve üstünde ve ayrıca kuyruğun altında sağlı sollu ikişer veya üçer adet mercimek büyüklüğünde beyazlıklar vardır. İşte bunlara badem denir. Bunlar kasım sakalarında – diğer sakalara nazaran - daha büyükcedirler.
Dövücü kuş: Karşılıklı öten iki kuşun ötümleri esnasında, birisi diğerinden yılar ve ötümünü keser. Fakat diğeri ötümüne devam eder ki, buna dövücü kuş denilir.
Bağ: Ötümün durak yerine bağ derler. En makbul bağ düccedir. Daha sonra sıra ile hico, vico, viske gelir. Az muteber olmak üzere de hık ve pindir. Viske ders şaksağının bağıdır.
Kuşçu kuş: Kırlarda kuş tutulmaya çıkıldığı zaman çığırtkanlık yaparak yabancı kuşlara ökseye (ağa) indirmeyi başarırsa böylelerine kuşçu kuş derler.
Eğer saka kuşu ötümüne devam ederken, eğer yabancı kuşların geçtiklerini gördüğünde sesini keser ve kuşlar geçtikten sonra yeniden ötüm başlarsa bunlara kuşçu kuş değil denir. Yani bu kuşlar bu uğurda işe yaramazlar, fakat bu işin dışında yine ötümlerine devam ederler. Bu iyi ve kötü huylar ötücü kuşların her cinsinden vardır; ispinoz, iskete, flurya gibi.
Ötüş bağlantısı: Çıkımlarla beraber şakşaaklarını ve tuhfelerini birbirine eklemesine ve kuş nefesli ise bunları devir yapmasına (uzun ötmesine) denir. Makbul bir kuştur.
Dağ babaları: Bazı sakaların ensesinde ve siyah rengin üzerinde 2-3 adet siyah kıl, manda boynuzuna benzer şekilde iki taraftan geriye doğru uzar. Bu kıllar çoğunlukla dağlarda yaşlanmış kuşlarda görülür ve bunlar kalın seli öterler. İşte böylelerine dağ babaları derler.
Şimdi de ön çıkımlara (ön çıkışlara) geçelim.
1- Çipetpet : Ön çıkışını çipetpet ile başlayıp şakşağa bağlayacak ve sonunda da dücce veya hico diyecektir. Bu ötüşün adı ders şakşağıdır.
2- Velis velis: Ön çıkışını velis velisle yapıp yukarıda adı geçen ders şakşağına bağlayacaktır. Bir de şakşaklarını bol kullanarak ötüşü, uzun, devirli ve ulamalı olmalıdır.
3- Veste veste : Ön çıkışlarını veste veste ile başlayıp damaktan vurarak ve tok sada ile tane tane olarak üçlü, beşli veya uzun kaba şakşak vuracaktır. Bu ötüşün adına kaba şakşak denir.
4- Çel çel : Ön çıkışlarını cibili cibili ile başlayacak, çel çel ile devam edecek, yo ile bağlayacak ( yo ile yapmayıp da ince bir sada bırakırsa makbul ötüş değildir.) ve kaba şakşakla biterken bir hazin kaba şakşak ilave ederse çok makbul sayılır. Bu ötüşün adına ekleme şakşak denir.
5- Veç veç : Ön çıkışlarını veç veçle yapar, ders şakşağına bağlar ve kesmeden kaba şakşağa ekler. Buna da ekleme şakşak derler.
6- Pli pli pliy : Ön çıkışlarını pli pli ile başlayıp yav yavlara giderek (saka kuşu bu sesi bülbülden almıştır) kaba şakşağına ekler ve burada ders şakşağını velisle de kullanır ve nağmelere geçer. Diğer çıkışlarda da şakşaklarına ve hihilerine, tütülerine gider. Bu türlü ötüş nadide kuşlarda bulunur. Böylesine pli pli kuş denir.
7- Piçüvi piçüvi : Ön çıkışlarını piçüvi piçüvi ile yapar, şakşaklara ve tütülere geçer.
8- Cibili cibili: Ön çıkışını cibili cibili ile yaptıktan sonra ya ders şakşağını veya kaba şakşağını vurursa bu da makbul bir ötüş şekli olur.
9- Pli pli : Ön çıkışını pli pli ile (Plii gibi uzatmadan) başlar, çel-çel-yo ve ti-şakşak olarak üçlü, beşli kaba şakşak vurur. Bu en kıymetli ötüşlerdendir.
Not: Halk yukarıda adı geçen ötümler arasından şakşakları ve ulamalı ötmeyi seçer ve arar.
Saka Kuşlarının Kullandıkları İyi ve Makbul Ötüş Nağmeleri, Yani Lisanları (*)
* Bu nağmeleri acemiler anlamaz. Kulağın alışması lazımdır.
1- Cafcaflar, tütüler, hihiler, gurrlar, kıskıslar, yafyaflar, iryaflar, yavyavlar ve tilililerdir.
Zamanımızın kuşlarında tilili yavyav ve iryaflar işitilmemektedir. Kaybolmuşlardır.
2- Şakşaklardır. Ağızdan çıktığı gibi şak şak şak vurur. Cak caklar ve tor ötüşleri pek makbul değillerdir. Ancak onları yukarıda sayılan 1. ve 2. nolu nağmelerin arasına 1-2 defacık sokarsa (katarsa) bu, kuşun ötüşüne bir ses yüksekliği (kaba ötüş) verir. Bu ötüşü ehiller (işi bilenler) anlar. Acemiler anlamaz. İyi bir ötüştür.
Eğer nağmelerin arasına cakcaklar ve torrlar çok adette katılırsa ötüşleri de bozacağı için makbul bir ötüş değildir.
Hele herhagi bir çıkış önüyle başlayıp, doğrudan doğruya cak cak ve torr’a üstüste geçerse hiç makbul bir ötüş değildir.
Makbul Olmayan Ezik Lisanlar, Nağmeler
1- Sık sık, şif şif, ça ça, cak cak, sulu ve torr’un çok adette tekrarı.
2- Çak-çaklardır; çak çak çak, sak sak sak, çe çe çe, ça ça ça’dır. (ç’den sonra gelen a’lar uzatılmayacaktır.)
Önemli Not:
1- Saka kuşu dokuz türlü çıkışın hangisiyle başlarsa başlasın, şakşaklarına girerek, nağmelerini birbirine ekleyerek, uzun devirli ve kulağa iyi etki yaparak dinlenir.
2- Ulamalı ötüş yapmayan, şakşaklarını seyrek kullanan ve makbul şakşağı olmayan, cak cak, torr ve sulu’lara çok kaçan kuşlar makbul değildirler.
İyi çıkışlı (lisanlı) bir saka kuşunun bir devirdeki bütün ötümüne iki örnek vererek bu bahsi kapatalım:
1- Velis velis velis, şak şak şak, dücce, ti-şak şak, kıs kıs kıs, yav yav yav, tü tü tü, caf caf caf, viske, gurr, pin hi hi hi, yaf yaf yaf
2- Vest veste ti-şakşak, velis velis, şak şak şak, dücce. Ti-şakşak, kıs kıs, cak cak, torr yav yav yav, tü tü tü, caf caf caf, viske. Gurr, pin, şak şak şak, ti-şakşak, yaf yaf, vico.
Bu iyi lisanları devam ettirirken 2-3 adet nağmeyi yapmazsa (ötmezse) kuş için bir noksanlık sayılmaz.
Bir kuş için en muteber ötüş, daha önce de işaret edildiği gibi, önemli olan beş çıkımdan biriyle veya birkaçıyla başlayıp, yukarıda yazdığımız devirleri, şakşakları ve nağmeleri yaparak ötmesidir.
Erkek sakalarda gaganın üzerinde bulunan siyah çizgi dipten itibaren beyazlaşmaya başladığı zaman kuş, ders yaparak ufak ufak seslerle ötmeğe yani kızgın hale gelmeye başlar. Siyahlık uca doğru yürüdükçe (yani beyazlık arttıkça) sada yükselir ve ötme (kızgınlık) çoğalır. Siyahlık küçük toplu başı büyüklüğünde gaganın ucuna geldiği zamn kuşun en dik (yani kuvvetli) ötümü başlar.
Bir müddet sonra bu siyahlık silinerek süt beyaz veya pembemsi olduğunda o kuşun ötüm devri (yani kızgınlığı) sona ermiş demektir. Bunun arkasından tüy atımı zamanı gelir ve bu da temmuz- ağustos aylarına rastlar.
Kızgınlık döneminde kuşun ayaklarındaki normal siyahlık da açık kırmızı renge çevrilir. Kızgınlığın sona ermesi halinde bu açık kırmızı renk kaybolur ve tekrar tabii rengi olan siyaha döner. Kızgınlık döneminde bir takım kuşlarda kanat çırpmalar da görülebilir.
Bir kısım kuşlarda olduğu gibi saka kuşlarında da tüy değişimi normal, fizyolojik bir olaydır. Bu olay en sıcak aylar olan temmuz – ağustos aylarında olur. Bir saka kuşu 55 günden evvel tüy değişiminden çıkamaz. Yani normal olarak temmuz- ağustos aylarında tüy değişimine girdiğine göre eylülde tüy atımından çıkar.
Bu kuşlarda da kanaryalarda olduğu gibi, sandıklama yapılarak daha erken tüy atımı cihetine gidilir. Sandıklamada kuşu karanlıkta bırakmak insani olamayacağından bunun yerine, kalın beyaz bir perde ile kafesini örtmek suretiyle tüy değişimi yolunu seçmek daha uygun olur.
Yapılan incelemede her ikisi arasında ötüm bakımından bir fark tespit edilememiştir. Bu devrede kuşlara 2-3 günde bir yem ve suları verilmeli, kuytu ve rüzgarsız bir yerde bulundurulmalıdır.
Yaşlı sakalar bütün tüylerini değiştirirler. Yavru sakalar ise ilk yıl yalnız küçük tüylerini (ana tüylerini) atarlar. Kanat ve kuyruk tüyleri kalır.
Saka kuşlarında da süreğen karın ağrısı vardır. Kanaryalarda tatbik edilen usüllerle tedavisi cihetine gidilir. Aksi halde uzun müddet ötmeyi keserler.
Yeşillik: Türlü vitamin kaynağı oluşu ve bağırsakların çalışmasını düzenleyici etkiye sahiptir. Mevsiminde her türlüsü verilir. Örnek: Brokoli, ıspanak, marul, pazı vb.
Çam Fıstığı: Saka kuşlarının sindirim aygıtına çok iyi etki yapan ve yaağlı olduğu için vücudunun toplanmasını ve enerjisinin devamını sağlayan bir besindir.
Yumurta: Saka kuşlarınaa yumurta sık sık verilmemelidir. Bilhassa tüy değişimi mevsiminde, haftada iki kez yumurtaa maması halinde hazırlanmalıdır. Ayrıca mamayı bisküvi ile yaparken içerisine bir kaşık ucu kadar bira mayası koyma unutulmamalıdır. Bu, kuşların ötümünü kolaylaştırmaya ve seslerinin yükselmesine yardım edeceği gibi çeşitli vitaminleri de içerisinde bulundurarak hastalıklara karşı dirençlerinin artmasını sağlar.
Badem: İçerisinde fosfor ve kızgınlığı arttırıcı maddeler bulunduğundan bilhassa kızgınlık ve kızgınlığı devam ettirmek için verilir.
Ayçiçeği Tohumu: Sakaların gagalaarı kuvvetli olduğundan bu tohumui fluryalar gibi, kırarak zevkle yerler. Haftada iki gün bir çay kaşığı dolusu verilmesi yeterlidir (geceden ıslatılarak yumuşatılarak verilmesi tercih edilir.)
Kasım ve Mart sakaları bilhassa ilk tutuldukları devirlerde, çoğunlukla, yemlerini yemelerine rağmen zayıflarlar. Yararlı olacağı düşüncesiyle verilen kenevir hiçbir işe yaramaz ve kuş, kurutan (verem) olur ve ölür. Bu zamanda göğüs kemiği incelenirse, zayıflıktan ötürü kılıç gibi ince ve serttir.
Bu kuşlara 1-2 kez çam fıstığından her kuşa 3-4 adet kıyıp verilmelidir. Bu besinin kuşlara çok yararlı olacağı unutulmamalıdır.
Çam fıstığı kuşlara iki türlü verilir:
A- Verilmeden önce bir gece sabaha kadar suda bırakılmalı ve sonra verilmelidir. Bu takdirde çam fıstığındaki yağın bir kısmı suda kalmış olur.
B - Temiz yıkanıp, kurutulup suya konmadan verilmelidir. Bilhassa yağından faydalanılmış olur.
Badem de çam fıstığı gibidir.
Aşağıda Saka kuşlarının cinsiyek ve yaşlarını belirlemek amacıyla Laboratorio Virtual Ibercaja kaynağındaki fotoğraflar kullanılmıştır.
Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüzsaka kuşu yetişkin bir erkektir.
Bu fotoğrafta gördüğünüz saka kuşu iseyetişkin bir dişidir.
Yukarıdaki Fotoğraf Erkek Saka Kuşunu gösteriyor.
Aşağıdaki fotoğraf isedişi saka kuşuna aittir.
Maske olarak tanımladığımız saka kuşunun baş bölgesinde kırmızı renk hakimdir. Erkek saka kuşlarında bu maske gayet düzenli, derli toplu bir renktedir. Dikkat edilirse gözün hemen üzerinden geçip beyaz alana taşmıştır. Dişi saka kuşlarında ise bu kırmızı maske gözün yarısına kadar gelir veya göz hizasında kesilir. Bu da cinsiyet ayrımı için kullanılan bir yöntemdir.
Yukarıdaki fotoğrafta erkek Saka kuşunun baş bölgesi gösteriliyor. Aşağıdaki fotoğraf isedişi saka kuşunun baş bölgesini göstermektedir.
Kırmızı maskenin ardından baş kısmında beyaz bir bölge ve arkasından atkı dediğimiz siyah kısım gelir. Siyah atkı erkek kuşlarda pürüzsüz gece siyahı şeklindedir. Dişi saka kuşlarında ise bu siyahlık, kırçıllıdır. Yani siyah ve beyaz karışımıdır. Tam net siyah değildir. Bu bölgede saka kuşlarında erkek - dişi ayrımında yardımcı olur.
Atkının hemen arkasında saka kuşlarının türlerine göre ya hemen sakanın sırt bölgesindeki kahverengilik başlar, ki buna kapalı ense denir veya açık ense denilen siyah atkıdan hemen sonra küçük bir alanda yer alan beyaz bir alan görülür.
Bu kısımdan sonra sakanın sırt rengi kahverengidir. Erkek saka kuşlarında tüm vücut renkleri dişi saka kuşlarına göre oldukça canlı ve parlaktır. Kahverengi sırt renginin bitiminde beyaz beneklere sahip siyah kanat uçları gelir. Kanatlarının tam orta alanında erkek saka kuşlarında altın sarısı bir bölüm yer alır.
Saka kuşunun göğüs bölgesi ise kömürcü sakaları hariç kar beyazlığındadır. Gerdanının alt kısmında ise yine sütlü kahve desenler görülür.
Cinsiyet tayinindeki diğer bir bölge ise omuz başlarıdır. Sakanın kanatları açılır ve gövdenin hemen omuz kısmındaki kanat uçlarının rengine bakılır. Erkek bu kısım koyu siyah ise saka kuşu erkek, kahreverengi ise dişidir. Aşağıdaki fotoğraflarda bu ayrım net olarak gösterilmektedir:
Bu fotoğraftaki omuz başı gördüğünüz gibi siyahtır ve kuş erkek bir sakadır. Aşağıdaki fotoğraf ise dişi saka kuşunu göstermektedir:
Bunlara ilave olarak kuyruk yapısı da bize saka kuşlarındaki cinsiyet ayrımında fikir verebilir. Aşağıdaki fotoğraflarda erkek ve dişi sakanın kuyruklarının fotoğrafları eklenmiştir:
Yukarıdaki fotoğraf erkek saka kuşunun kuyruğunu gösteriyor. Dişinin kuyruğu ise aşağıdaki fotoğrafta gösterilmektedir: